Ülkücüler Destanlar Burcunda buluştu SİYASET

Ülkücüler Destanlar Burcunda buluştu

Ülkücüler Destanlar Burcunda buluştu

Doğumunun 100. Yılında; Türk Dünyasının Başbuğ’u Alparslan TÜRKEŞ’in izinde, Asırlık Ülküsünün sancak taşıyıcıları olarak, destanlardan feyz alan “ DESTANLAR BURCUNDA “ adlı programımızı Adapazarı Kültür Merkezi'nde gerçekleşti.

 
Programa; MHP Sakarya milletvekili Zihni Açba, MHP Sakarya İl başkanı Levent bülbül ve yönetimi, MHP  İlçe başkanları ve yönetimleri, İlçe ocak başkanları ve yönetimleri, Sakarya ülkücü işçiler derneği başkanı Recep bulut ve yönetimi, Sakarya Türkan başkanı Osman aydın ve yönetimi katıldı.

Destanlar yazmaya and içen bir nesil olarak ecdadımızdan miras kalan kızılelma’yı ufuk çizgisi belirleyerek kahramanlıkların şiirlerle canlandırıldığı türküler ile şahlandığı programda konuşan Ülkü Ocakları Sakarya İl Başkanı Soyhan Sofuoğlu;" Ufkuyla mekanı, fikriyle zamanı aşan ve Türkün talihini değiştiren Başbuğumuz Alparslan TÜRKEŞ Bey'in doğumunun 100'üncü, vefatının ise 20'nci yılını idrak ediyoruz. 

Tarihin gördüğü en büyük milletlerden olan büyük Türk Milleti tıpkı Ergenekon'da olduğu gibi zamanı ve mekanı kuşatan bir bozkurt misali, buhrandan çıkışı muştulayan kahramanlar  yetiştirmiştir. Bu kahramanlar ki  'gece uyumadan gündüz oturmadan', 'aç milleti tok kılan' Bilge Kağan; Malazgirt Ovasında kefeni ile en ön safta cenk eden Alparslan, Türkistan'da kurduğu medeniyet ile çağını aydınlatan Emir Timur olmuştur. Bu milletin kahraman evlatları İstanbul'u fethederek Fatih, Sina Çölünü aşarak Mısır'a varan Yavuz, Kocatepe'den düşmanının bağrına bir hançer gibi inen Gazi Mustafa Kemal ve tüm imkansızlıklara rağmen ye'se kapılmayan kutlu bir ülküde, sarsılmaz bir imanda vücut bulmuştur. 
 
Millet uğruna ömrünü vakfeden ve yaşadığı çağda istikameti değiştirip yarınların zaferini müjdeleyen bu kahramanlar vatan, millet, devlet ve bayrak için anadan yardan, serden geçenlerin kalbinde ebedileşmiş, Türk Milletinin nezdinde Başbuğ olarak tarihe geçmişlerdir.
 
Milletimizin komünizm ve kapitalizm arasında tercih yapmaya zorlanarak emperyalizmin azgın iştahının kabardığı bir dönemde kurtuluşun yalnız ve ancak Türk Milletinin özünde olduğunu haykıran; tabutluklara rağmen yolundan dönmeyip, yağlı urganlara karşı duruşundan taviz vermeyen Cennet Mekan Alparslan TÜRKEŞ Beyefendi de milletimizin gönlünde kurduğu taht ile Başbuğluk payesine erişen kahramanlardandır.
 
Başbuğumuz Alparslan TÜRKEŞ Bey 'Ülküsüz insanın çamurdan farkı olmadığı' şiarıyla tüm imkansızlıklara rağmen bir derviş edasıyla Anadolu'nun her karışında Türk-İslam Ülküsünün filizlenmesi için bir gönül seferberliği başlatmıştır. Bu yolda çile çekmiş, işkence görmüş ama milletini Hakk'a davetten ve köhne dünyaya hakkı haykırmaktan asla vazgeçmemiştir.
 
Türk milliyetçilerinin ülkülerini yeniden var eden ve yön veren son  Başbuğ,  Alparslan Türkeş'tir. Ömrünü, milletini yüceltme davasına, Allah kelamını yayma gayesine ve  Türkiye'nin kutlu geleceği olarak gördüğü genç bozkurtların yetişmesine adayan Başbuğumuz, yetiştirmiş olduğu milyonlarca ülkücüyle  Türkiye'nin geleceğine ışık tutmaya devam etm
Milliyetçilik tarihinin önemli bir bölümüne yakından tanık olmuş, varlığı ile bu mücadeleye yeni ve farklı bir anlam ve kuvvet kazandırmış bir tarihi şahsiyettir. Başbuğumuzun davasından asla ödün vermeyen, ama vatan ve millet yolunda hep özveri ile yoğrulmuş ömründen, bu günlere yönelik de binlerce ibret vesikası vardır.
Onun uzlaşmacı, barışçı, yapıcı siyaseti, Türkiye’yi birçok kriz ortamından feraha, huzura taşımıştır. Türkiye’nin geleceği için hep ümit verici olmuştur. Allah’a olan inancın, devlete olan bağlılığın, millete olan itimadın birbiriyle nasıl çatışmadan, ahenk içinde bulunacağını göstermiştir
 
 
Biliyoruz ki; bir çok fikir geçtiğimiz yüzyılda tarihin çöplüğüne atılırken; Türk Milliyetçiliği Başbuğ ile gelecek çağları yakalamış ve yükselerek yoluna devam etmiştir. Ergenekon'da yol açan istiklâl tutkusu, Yesevi Ocağı'ndan dünyanın dört bir yanına yayılan Türk İslâm davası, Enver Paşa ile Türkistan'da tekrar kıvılcımlanan Turan sevdası Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey'in gayretleriyle tekrardan Anadolu'dan gönül coğrafyamıza doğru çağlamıştır.
 
Başbuğumuzun bizlere emanet ettiği Ülkü Ocaklarının ilelebet yaşaması ve Türk Milletinin yarınları olan Ülkü Ocaklıların kutlu ilerleyişi için her türlü bedeli ödemeyi göze alarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Yirmi bir yaşında çağ açan, imkansızlıkları imanla aşan, Çanakkale'de yedi düvele meydan okuyan ve Türkiye'yi, Türk Milleti'ne kefen biçenlere mezar yapan ecdadın izinde ve onların kavgaları peşinde olmaya yeminli gençler yetiştirmeye devam edeceğiz. 
 
Yaşamak için değil yaşatmak için doğanlar, Ülkü kervanının yiğit neferleri, solgun hilalin ruhuna düşen bahar cemresi Cennet Mekan Başbuğumuz Alparslan TÜRKEŞ Bey ve canlarını bu dava uğruna feda eden şehitlerimiz başta olmak üzere ömürlerini Türk-İslam Ülküsüne vakfeden tüm büyüklerimizi ve tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve dualarla yad ediyor; aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyoruz.
 
Ülkü Ocaklılar her biri bir bayrak olduğunun bilincinde olan yiğitler, bu bayrağı kirletmeden, yere düşürmeden, lekelemeden; bölünme kabul etmez bir bütün halinde tam bağımsız Milliyetçi Büyük Türkiye'yi muştulamaya yeminlidirler. Ülkü Ocaklılar, tarihi şan ve şerefle dolu bir milletin mirasçıları olduklarının farkında ve yaşanılan asrı Türk'ün asrı yapacak kuvvet, kudret ve donanıma fazlasıyla sahiptirler. And olsun ki yılmayacağız, yıkılmayacağız, başaracağız, başaracağız, başaracağız; "dedi.