Saraybosna Kudüs’ün ilhamıyla oluşmuş bir şehirdir

Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Büyükşehir Akademi’de dersler devam ediyor.

Bu kapsamda düzenlenen Siyaset Atölyesi’nin konuğu Süleyman Gündüz oldu. Savaş Sonrası Bosna’ya ilişkin bilgileri katılımcılarla paylaşan Gündüz, “Saraybosna Kudüs’ün ilhamıyla oluşmuş bir şehirdir. Nasıl ki Kudüs Sarajevo’yu etkilemişse bugünkü Sarajevo’da Kudüs’ü etkileyecektir” dedi.

 

Osmanlı coğrafyasının bir örneği

Sakarya’nın farklı kültürel kimliklere ev sahipliği yapan bir şehir olduğunu belirten Gündüz, “Sakarya genişletilmiş Osmanlı coğrafyasının bir örneğidir. Burada nereye girdeseniz gidin, hangi sokağa girerseniz girin o sokakta merhabalaşacağınız her insana farklı dillerden demiş olsanız dahi mutlaka karşılık bulursunuz. Yani Kafkaslar’dan, Balkanlar’dan ve Ortadoğu’dan buralara göç etmiş birçok insan var. Şehirde Kafkaslardan ya da Balkanlardan göç etmiş insanlarla karşılaşabilirsiniz. Bundan dolayıdır ki Sakarya’yı tanımlarken bir anlamda büyük Osmanlı coğrafyasını tanımlamış oluyoruz” dedi.

 

Günümüzün Bosna Hersek’i

Gündüz, “Bosna’nın asıl tarihinden bahsetmek M.Ö. 1000 yılındın itibaren başlar. O dönemde yerleşik hayattan çok kırsal hayat vardır. Büyük imparatorluklarla beraber daha sonra yerleşik düzene geçmişlerdir. Günümüzün Bosna Hersek’i ise 51 bin kilometrekarelik bir toprak parçasıdır. Bugün nüfusun yüzde 52’si Boşnak, yüzde 32’si Sırp ve yüzde 16’sı da Hırvat’tır. Savaş döneminde Boşnaklar yüzde 40 civarındaydı ancak savaştan sonra Boşnak nüfusunun artmış olduğunu belgelerle kanıtlayabiliyoruz. Bosna Hersek şuanda üç bölgeden oluşuyor. Bir tanesi Hırvat-Boşnak Federasyonu, bir tanesi Sırp Cumhuriyeti ve küçük bir özerk bölge bulunmaktadır. Dil olarak Boşnakça, Sırpça ve Hırvatça konuşulmaktadır. Zaten bu dillerin hepsi aynı kökenden gelmektedir” diye belirtti.

 

Yeni bir siyaset anlayışı

“1989 tarihinde Sovyetler Birliği çözülünce içinden birçok Cumhuriyet ortaya çıktı. Bunun en büyük etkileşimi şüphesiz Balkanlar’da oldu. Ortaya çıkmış olan bu değişim dalgasının getirdiği hareketle her etnik yapının kendisine ait bir devlet istemesine sebep oldu. Bu durumdan en fazla etkilenen Yugoslavya oldu. Yugoslavya; Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Bosna Hersek, Makedonya ve Karadağ olarak altı Federal Cumhuriyet’in yanı sıra iki de özerk yapı olarak Kosova ve Vojvodina vardı. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile Yugoslavya’nın içindeki altı Fedaral Cumhuriyet’te bağımsızlıkları için savaşmıştır. Bosna Hersek ve Makedonya yönetimi ise Yugoslavya’nın dağılmaması için çok fazla çaba gösterdi. Yeni bir format, yeni bir siyaset anlayışı ile dağılmadan yola devam edilmesi için çabalayan iki lider vardı. Biri Bosna Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegovic diğeri ise Makedonya Cumhurbaşkanı Kiro Gligorov’dur.”