Öğretmenlere coşkulu kutlama GÜNCEL

Öğretmenlere coşkulu kutlama

Öğretmenlere coşkulu kutlama

Vali Ahmet Hamdi Nayir, İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde Prof. Dr. Tansu Çiller Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen “24 Kasım Öğretmenler Günü” kutlama programına katıldı.

Şehit Erol Olçok Anadolu Lisesindeki programa Vali Ahmet Hamdi Nayir’in yanı sıra; Vali Yardımcısı Abdul Rauf Ulusoy, Vali Yardımcısı ve Arifiye Kaymakam Vekili Bekir Dınkırcı, Serdivan Kaymakamı Muhsin Çatmadım, Erenler Kaymakamı Salih Karabulut, İl Jandarma Komutanı P. Alb. Cengiz Yiğit, İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, okul müdürleri, gaziler, STK Temsilcileri, öğretmenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.

Başöğretmen Ulu Önder Atatürk iletüm eğitim şehitleri için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını Okul Müdürü Mithat Şahin yaparken, adaylığı kaldırılan öğretmenler adına Fatih Torun, emekli öğretmenler adına da Niyazi Baliç birer konuşma yaptılar.

Gücünü sevgiden alan; emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen değerli ve saygın bir mesleğe sahip olmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş,“Büyük fedakârlık ve özveri göstererek, ana kucağından indikten sonra bizlere emanet edilen yavrularımızı yetiştiren, onlara iyiyi ve doğruyu gösteren, milli ve manevi değerlerimizi, doğru insan ve vatandaş olmayı, Cumhuriyet’in değerlerini, vatan ve millet sevgisini öğreten, çağın gerektirdiği bilgi düzeyine ulaştıran öğretmenlerimizle ‘Biz’ olma bilincine varıyoruz. İnançla çıktığımız bu kutsal yolculukta yılmadan yorulmadan hedeflerimize ilk günkü aşkla devam edeceğimize gönülden inanıyoruz” dedi.

“ÇOCUKLARA KÜLTÜRÜMÜZDEN GELEN KOKULARI İŞLEMELİYİZ”

Bu özel günlerinde sabrın, fedakârlığın, sevginin temsilcisi, çok kıymetli öğretmenlerimiz ile aynı salonu paylaşmanın mutluluğunu taşıdıklarını ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Ceyhun Atuf Kansu’nun, bir öğretmenin hasta yatağında çocuklarını isterken yapmış olduğu benzetmeyi çok güzel özetleyen bir şiiri vardır. Bu şiirde, ‘Bana çiçeklerimi getirin, dünyanın bütün çiçeklerini getirin’ sözleri, çok kıymetli ve can alıcı bir benzetmedir. Kendisini bir bahçıvana benzetip, çocuklara bir çiçek muamelesi yaptığını gösteren, zarafet, nezaket ve hassasiyetle onları yetiştirdiğini çok güzel ifade eden ve özellikle seçilmiş bir deyimdir. Öğretmenlerimizin de, çocuklarımızı bir bahçıvan nezaketinde, zarafetinde, hassasiyetinde yetiştirmeye çalıştıklarına inanıyorum. Bu çiçeklere bizim tarihimizden gelen renkleri, sanatımızdan gelen desenleri, kültürümüzden gelen kokuları işlemeli ve geleceğimizi bu çocuklara emanet etmeliyiz. İnanıyorum ki bütün öğretmenlerimiz de bunu yapacak güçte ve kabiliyettedirler.

“CEHALET ATEŞİNİ ÖĞRETMENLER SÖNDÜREBİLİR”

Bir öğretmenimizin tayini memleketinden uzağa, sıcak ikliminin hâkim olduğu Şanlıurfa’ya çıkmış ve gurbeti de çok derinden hissediyor olabilir. Ümitsizliğe düşmeden o sıcakları çekerken, kendisine Hz. İbrahim’in atıldığı ateşi hatırlatmalı. Cenab-ı Hakk’ın emiriyle o ateşin suya, etrafının da güllere dönüştüğünü, o güllere talip olarak da o bahçenin bahçıvanı olduğunu düşünmeli. Cehalet ateşini söndürdüğünde etrafındaki güllerin kendi gülleri olacağını bilmeli. Dolayısıyla yine bir bahçıvan hassasiyetinde o güllerin yetişmesine sebep olmalı. Öğretmenimiz ikinci tayin yeri olarak Trabzon’da bir ilçeye gidebilir. Günler süren yağmurlar ve sisin arkasından gelen karla yolları da kapanmış bir köyde olabilir. O öğretmenimiz, karın altından çıkacak kardelenleri hayal etmeli, onları talep etmeli. Öğretmen olarak, Recep Yazıcıoğlu’nu yetiştiren bir coğrafyada yine zorluklara, haksızlıklara başkaldıran bir nesil yetiştirmek kendi elindedir, kendi imkânında ve kendi sorumluluğundadır. Dolayısıyla yine o kardelenleri yetiştirmek gayesi içerisinde olmalıdır.

“YENİ BİR NESLİ İYİ BİR ŞEKİLDE YETİŞTİRMELİYİZ”

Belki bir sonraki tayin yeri Kütahya’nın Domaniç ilçesi veya Bilecik’in Söğüt ilçesidir. Ayak bastığı yerlere yıllar önce Ertuğrul Gazi’nin, Osman Gazi’nin, Orhan Gazi’nin, Hayme Anamızın, Halime Sultan’ın ayakları değmiştir. Yine orada da aynı ruhu yaşatacak, aynı gazileri, aynı bacıları, aynı ahileri, aynı abdalları yetiştirmek gayesiyle yaşamalıdır. Onları yetiştiren Hoca Ahmet Yesevi’ler gibi, Şeyh Edebali’ler gibi, Hacı Bektaş-ı Veli’ler gibi bir öğretmen olarak, yeni bir nesli yetiştirme gayesi içerisinde olmalıdır. O coğrafyada da sümbülleri, nergisleri yetiştirme gayesi içerisinde bulunmalıdır. Belki öğretmenimizin son görev yeri İstanbul’un lüks bir semti de olabilir. Orada yaşayan çocuklar kadar marka ürünleri giyemeyebilir, ama önemli olanın bedene giydirdiğimiz kıyafet olmadığını, ruha giydireceğimiz şahsiyet olduğunu düşünmeli, onu hatırlamaya çalışmalıdır. Bu coğrafyada Yunus Emre’ler, Mevlana’lar gibi şahsiyetlerin oluşmasına gayret etmeli, yine İstanbul’un ortancalarını, lalelerini yetiştirme gayesi içerisinde olmalıdır. Ben inanıyorum ki; öğretmenimiz hangi coğrafyada, hangi iklimde olursa olsun, kendisine emanet edilmiş, anne-babalarının kabul görmüş duaları olan çocuklara aynı ruhu vermek ve bu duyguyu yaşatmak için bir gayret ile sorumluluk içerisinde olacaktır.

‘MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR’

Necip Fazıl’ın,‘Ne ağır imtihandır başındaki Sakarya, binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya’ dizelerinde dediği gibi, belki bu sorumlulukların büyük ve ağır bir yük oluşu düşüncesi hakim olabilir, ancak, ümitsiz olmayacaktır. Başöğretmen Atatürk’ün dediği gibi, ‘Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur’ müjdesi, onu güçlü kılacaktır.

Öncelikle ahirete intikal etmiş öğretmenlerimizi, şehit öğretmenlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Hayatta olan öğretmenlerimiz ile emekli olan öğretmenlerimize de sağlıklı, başarılı bir yaşam diliyorum”dedi.

Günün anlam ve önemine dair şiirlerin de okunduğu programda, aday öğretmenlerin yemin töreninden sonra emekli olan öğretmenlere hizmet şeref belgesi ve plaket verildi.

24 Kasım Öğretmenler Günü sebebiyle düzenlenen şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrenciler ve bazı öğretmenlere ödülleri Vali Ahmet Hamdi Nayir ile protokol üyeleri tarafından verilirken, program Prof. Dr. Tansu Çiller Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan tiyatro gösterisi ile öğretmenlerden oluşan koronun müzik dinletisi ile sona erdi.