Kudüs’e sahip çıkmalıyız FİSKOS

Kudüs’e sahip çıkmalıyız

Kudüs’e sahip çıkmalıyız

Grup Pazar’ın her ay Sen Otel’de yaptığı toplantılara bu ay İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (iHAK) Başkanı Av. Cihat GÖKDEMİR katılarak “Kudüs tarihi, Mescid-i Aksa ve son Gelişmeler” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Gündeme ilişkin konular üzerinde karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak amacıyla her ay bir araya gelen Grup Pazar üyeleri; bu ay Sen Otel’de “Kudüs” gündemiyle Orhan Torkul ev sahipliğinde toplandı.İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Başkanı Avukat Cihat Gökdemir ile Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Ortadoğu Enstitüsü Müdürü Orta Doğu Uzmanı Prof. Dr. Kemal İnat; Grup Pazar’ın bu ayki konukları olurken; “Kudüs’ün tarihi ve 1946’dan bugüne gelen İsrail’in Filistin’i işgali ile Mescid-i Aksa ve Ortadoğu’nun son hali” anlatıldı. Programda ayrıca; İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Ahmet Yağmur Ersoy ise“Sanal para” konusunda bilgi verdi.

“Dünyanın sinir uçları Kudüs’tedir”

Dünyanın sinir uçlarının Kudüs’te olduğunu vurgulayan Avukat Cihat Gökdemir; “Her yerde karşılaştığımız bir soru var; ‘Dünyanın hemen her yerinde zulüm devam ederken, niçin Filistin’deki zulme dünyanın tepkisi diğer zulümlere göre daha büyük oluyor?’ Bunun iki sebebi var; Birincisi, Dünyadaki tüm zalimler, zulümlerinin siyasi ve hukuki meşruiyetini İsrail’den almaktadırlar. İsrail durdurulmadıkça, dünyadaki diğer zalimleri de durdurmak mümkün olmayacaktır. İkinci sebep ise, Kudüs ve çevresinin, dünyadaki 3 kitâbî din mensuplarınca (Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler) kutsal görülmesindendir’ dedi.

Bugün zalim Câlut İsrail olmuş,

mazlum Dâvut ise Filistinliler olmuştur’

“Kudüs ve Filistin, Ortadoğu Anadolu coğrafyası açısından da önemli bir bölgedir diyen Gökdemir; “Bugün Kudüs’ü savunamazsak, yarın Diyarbakır’ı, Ankara’yı, İstanbul’u savunamayız” dedi. Kudüs’ün tarihini, Mescid-i Aksa’yı ve çevresini fotoğraflarla anlatan Gökdemir, ‘Yahudilerin en büyük çıkmazı, Dâvut (Siyon) Peygamber’in düşmanları olan Câlut’u bir sapan taşıyla yenmiş olmasıdır. Sapan taşını özgürlükleri için sembolleştiren Yahudilerin karşısına bugün aynı sembolle Filistinli çocuklar dikilmiştir. Bugün zalim Câlut İsrail olmuş, mazlum Dâvut ise Filistinliler olmuştur’ dedi.

Dünya politikasında 

Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Kemal İnat ise önce dünyadaki güç dengeleri içerisinde Ortadoğu’nun konumuna değinip, bu bölgenin gerek ekonomik gerekse askeri açıdan dünya politikasında çok belirleyici bir konuma sahip olmadığının altını çizdi. Kuzey Amerika, Avrupa ve Uzak Doğu’nun dünyada önemli güç blokları olduğunu anlatan Prof. İnat, Ortadoğu ve İslam coğrafyasının daha çok savunma konumunda kaldığını ve bu güç merkezlerinden, özellikle de Batı’dan gelen müdahale ve manipülasyonlara maruz kaldığını ifade etti.

Kudüs oylamasında 

Türkiye’nin Ortadoğu’nun en etkili devletlerinden biri olduğunu da dile getiren Prof.Dr. Kemal İnat, ancak ekonomik ve askeri açıdan dünya politikasında sınırlı etkiye sahip olan Ortadoğu içerisinde yer alan Türkiye’nin de küresel güçlerden gelen sınırlamalara maruz kaldığını ve bunun Ankara’nın Ortadoğu politikasının değerlendirilmesinde hesaba katılması gereken önemli bir faktör olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu sınırlamalara rağmen Ortadoğu’da ekonomik ve askeri kapasitesinin ötesinde adımlar attığını da vurgulayan Prof. İnat, bu noktada liderlik faktörünün öne çıktığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin etkili bir bölgesel güç olması konusundaki vizyonunun Ankara’nın bu cesur adımlarında belirleyici olduğunu ifade etti. BM Genel Kurulu’ndaki Kudüs oylamasında elde edilen başarıda Türkiye’nin önemli bir payı olduğunu söyleyen İnat, bu başarının Türkiye’nin ekonomik ve askeri kapasitesinin ötesinde adımlarına tipik bir örnek oluşturduğunu belirtti.