Filiz Sever Cicioğlu

Filiz Sever Cicioğlu

2017 Yılı Türkiye-Avrupa Birliği Ekonomik ve Ticari İlişkileri Filiz Sever Cicioğlu

2017 Yılı Türkiye-Avrupa Birliği Ekonomik ve Ticari İlişkileri

2017 yılı Türkiye-AB ilişkileri açısından en az 2016 yılı kadar kötü bir dönem geçirmiştir. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişimi sonrası AB ülkelerinden beklediği desteği göremeyen Türkiye, aksine bu ülke liderlerinden kendisine yapılan sert eleştirilere maruz kalmıştır. Bir önceki seneden gelen bu olumsuz atmosfer 2017 yılındaki ilişkilere de yansımış ve yılın özellikle ikinci yarısı “ilişkiler tamamen kopuyor mu” tartışmalarını beraberinde getirmiştir. İki taraf arasında yaşanan sert diyalog siyasi ilişkilerin ekonomik ilişkilere de yansımıştır. 2017 yılında karşılıklı yaşanan sorunların yanında Avrupa’daki pek çok ülkede yaşanan seçimler ve bu seçim süreçlerinin getirdiği gerginlik ve de Türkiye’de Anayasa değişikliği için yapılan 16 Nisan tarihli halkoylaması ve bu dönemde iç siyasette yaşanan gergin ortamın da yüksek tansiyonda etkisi büyüktür.

Uzun soluklu Türkiye-AB ilişkilerinde kötü giden siyasi ilişkilerden genellikle etkilenmeyen ekonomik ilişkilere göz atıldığında bu yıl ekonomik ilişkilerin de bu kötü gidişe az da olsa eşlik ettiği söylenebilir. Geçtiğimiz yılın ekonomik olaylarının başında kuşkusuz Gümrük Birliği’nin revize edilmesi meselesi gelmektedir. 2016 yılında da ekonomik ilişkilerde önemli bir başlığı oluşturan bu konunun bu yıl iki taraf arasındaki ilişkilerde pozitif bir gündem yaratacağı düşünülse de beklenen olmamış ve bu konu olumsuz siyasi ilişkilerin gölgesinde kalmıştır. Resmi müzakerelere başlanmasına rağmen bu konuda bir ilerleme sağlanmamış olmasının temelinde özellikle yıl boyunca Almanya ile yaşanan gergin ilişkilerin yatmakta olduğu söylenebilir. Ankara-Berlin hattında yaşanan olumsuz gelişmeler Almanya’nın bu konuda negatif bir tutum takınmasına neden olmuştur. Almanya Başbakanı Merkel, katıldığı bir televizyon programında Gümrük Birliği’nin revize edilmesinin gündemlerinde olmadığını açıkça ifade etmiştir.Merkel’in bu açıklamaları Türkiye tarafından tepki ile karşılanmıştır. AB Bakanı Ömer Çelik, Merkel’in açıklamaları üzerine güncelleme talebinin AB’den geldiğini dolayısıyla Türkiye’nin bu konuda bir acelesi olmadığını belirterek AB’ye rest çekmiş oldu. Ayrıca Almanya tarafından yapılan bu açıklamanın tüm AB’yi etkilemesinin AB açısından bir zafiyet olduğunu belirten Çelik, AB ülkelerinden herhangi birinin Türkiye ile yaşadığı sorunların AB’ye yansımasına Avrupa Komisyonu’nun izin vermemesini gerektiği uyarısında bulunmuştur. Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin serbest ticaretin arttırılması ile ilgili olduğunu vurgulayan Çelik, bu durumun Türkiye’ye bir lütufmuş gibi sunulmasının da kazan-kazan yaklaşımına aykırı olduğunu belirtmiştir.

Almanya’nın yaşanan siyasi krizlerden ötürü Gümrük Birliğinin güncellenmesine yanaşmaması ve bu konuda diğer AB kurumlarına ve ülkelerine baskı yapması ilişkilerdeki sorunları çözmekten çok bu meseleleri daha çok körüklemeye yönelik hamlelerdir. Ayrıca siyaset alanında yaşanan bu krizleri ekonomiye taşıyarak bunu bir siyasi koz olarak kullanmak olarak da yorumlanabilir. 2015 yılından beri gündemde olan bu konu ilişkileri daha da ileri götüreceği yerde beklenenin tam aksine daha da olumsuz bir hal almasına neden olmuştur.

2017 yılının ekonomik ilişkilerindeki diğer bir konuda 18 Kasım’da AB’nin 2018 bütçesi için Türkiye’ye ödenmesi öngörülen fonlarda kesintiye gidilmesi kararı almış olmasıdır. Türkiye’ye ödenecek olan fondan 105 milyon Avro kesinti yapılması kararına gerekçe olarak Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmeler ve Türkiye’nin Avrupa standartlarından sapması gibi sübjektif sebepler gösterilmiştir. AP bütçe raportörü Siegfried Mureşan Türkiye için 70 milyon Avro tutarında bir rezervin muhafaza edileceğini, bu fonun "Türkiye'nin demokratik standartlar, insan hakları, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü alanlarında Avrupa standartlarına yakınlaşması durumunda kullanılacağı açıklamasını yapmıştır. AB bu kararla ilk defa Türkiye'ye yönelik siyasi gerekçeli bir fon kesintisine gitmiş oldu. Bu da 2017 yılı boyunca devam eden siyasi krizin ekonomik ilişkilere yansıması noktasında önem taşımaktadır.

Bu karara tepki gösteren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "AB fonlarından yapılacak €105 milyon kesinti ekonomik açıdan hiç önemli değildir. Türkiye, yıllık €178 milyar brüt dış finansman kullanıyor. AB üyesi herhangi bir ülke bu kadar büyük terör tehdidine maruz kalsa ve hain bir darbe girişimine sahne olsa bizden farklı ne yapardı?" ifadelerini kullanmıştır. Alınan bu karar Türkiye-AB ilişkilerinin yıl boyunca geçirdiği olumsuz ortam ve kesinti tehditlerinin yaz aylarından beri yapılıyor olması AB’nin Türkiye’ye karşı tesis etmeye çalıştığı asimetrik ilişki göz önünde bulundurulduğunda Türkiye açısından sürpriz olmamıştır.Ancak tıpkı Gümrük Birliği’nin güncellenmesi meselesinde olduğu gibi bu konuda da Türkiye’nin Almanya ile yaşadığı olumsuz atmosferin AB ile olan ilişkilerine de negatif yansıması iki aktör arasındaki ilişkilerin geleceğine yönelik daha ciddi kaygılar doğurmaktadır.

Gerek Gümrük birliği gerekse fonların kesilmesi başlıklarında yaşanan bu olumsuz gelişmelere rakamlara da yansımıştır. Sorunların 2016’ya göre daha da büyüdüğü bu yıl da ekonomik veriler bir önceki yıla göre azalma göstermiştir. 28 AB ülkesiyle yapılan ihracat rakamının toplam ihracat içindeki payı 2016 yılında yüzde 48 iken bu rakam 2017 yılında yüzde 47.1’e düşmüştür. Aynı düşüşe ithalat rakamlarında da rastlanmaktadır. 2016 yılında AB ülkelerinden yapılan ithalat yüzde 39 iken, 2017 yılında bu rakam yüzde 36.4’e gerilemiştir. Türkiye’nin dış ticaret hacminde AB’nin payının da yüzde 42’den, yüzde 40’lara düştüğü gözlenmiştir.Rakamlardaki bu düşüş siyasi ilişkilerde yaşanan sıkıntının ekonomik ilişkilere de yansıdığının bir göstergesidir. Ülke bazında düşünüldüğünde ise yaşanan tüm siyasi krizlere rağmen Türkiye’nin ihracatında birinci sırayı her yıl olduğu gibi bu yıl da 15 milyar dolarla Almanya olmuştur.

 

 

 

İhracat (bin dolar)

2017

2016

İthalat(bin dolar)

2017

2016

Toplam

 

157 055 371

 

 

142 529 584

 

Toplam

 

77.495.689

 

78.681.346

 

AB (28 Ülke)

73 942 133

68 343 908

AB (28 Ülke)

85 207 980

77 501 203

Almanya

15 124 631

13 998 653

Almanya

21 302 140

21 474 989

İngiltere

9 608 082

11 685 790

İtalya

11 306 925

10 218 387

İtalya

8 475 525

7 580 837

Fransa

8 070 987

7 364 715

Fransa

6 585 978

6 022 485

İngiltere

6 548 714

5 320 237

İspanya

6 307 792

4 988 483

İspanya

6 373 036

5 679 305

Hollanda

3 862 848

3 589 432

 

Hollanda

3 747 588

3 000 336

Belçika

3 157 087

2 548 240

Belçika

3 728 849

3 200 764

Romanya

3 140 933

2 671 249

Polonya

3 445 936

3 244 193

Polonya

3 071 982

2 650 505

Çek Cumhuriyeti

2 828 163

2 561 652

Bulgaristan

2 804 895

2 383 500

 

 

 

 

Kaynak: TÜİK Verilerinden derlenmiştir

 

[i] “Germany wants Europe to suspend prep work for EU-Turkey Customs Union”, Reuters, 31 Temmuz 2017

[ii] “ "Gümrük Birliği'nin güncellenmesi için acelemiz yok"”, Habertürk Business, 17 Ağustos 2017

[iii] “AB'den Türkiye'ye fon kesintisi”, Habertürk Business, 18 Kasım 2017

[iv] “Şimşek'ten AB'den kesilen fona ilişkin açıklama”, NTV, 19 Kasım 2017

[v] SETA, “Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri”, 2017’de Türkiye, SETA Yayınları, Aralık 2017, s.103

Yazarlar