Canları ve malları için nöbetteyiz
Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı şehrin huzuru ve güvenliği için 7/24 nöbet tutuyor.
İtfaiye Dairesi Başkanı Ayhan Orhan Arancı, “Sakarya’mıza kazandırılan yeni itfaiye binamız sunmuş olduğu imkânlar ile geniş bir yelpazeye sahip. Spor alanları, yemekhane, yatakhane ve birçok alan ile tam teknolojik bir binaya sahibiz. Yaklaşık 13 bin metrekarelik alanda örnek bir tesiste hizmet sunuyoruz. 10 Araçlık büyük bir garajımız var. Düzenli olarak spor yapıyoruz. Sabahları dua ediyor, mesaiye öyle başlıyoruz. Toplamda 265 personel ve 73 itfaiye aracı ile 7/24 Sakarya için hizmet ediyoruz” dedi. Hayatları su ile ateş arasında ince bir çizgide duran itfaiye çalışanları Zekeriya Özkaya, Mehmet Enes Sezen ve Şenol Vural itfaiye mesleği hakkında açıklamalarda bulundu. İtfaiye mesleğinin zorluklarını ve anılarını paylaşan itfaiyeciler, yaşadıkları bazı olayların hafızalarında geniş yer edindiğini belirttiler.
Canları ve malları için nöbetteyiz
Zekeriya Özkaya, “İtfaiye teşkilatımıza ihbar düştüğü an bize anons geçilir. Bizde maksimum 20-30 saniyede çıkışımızı gerçekleştiririz. Bizim en çok zorlandığımız olay trafik. Sokak aralarına yapılan bilinçsiz parklarda bizi çok zorlayan unsurlardan biri. Bu gibi durumlarda geç kalabiliyoruz ve vatandaşlarımıza yardımcı olamıyoruz. Biz işimizi en kısa sürede yapmaya çalışıyoruz, vatandaşlardan da duyarlı olmalarını bekliyoruz. Bizim çalışmamız vatandaşın canına, malına bir zarar gelmesin demektir. Biz onların canları ve malları için 7/24 nöbet tutuyoruz.”
Ailelerin mutluluğu bize en büyük hediye
Görevlerinde birçok zor olayla karşılaştıklarını ve bu olayların kendilerinde büyük etki uyandırdığını dile getiren Zekeriya Özkaya, “Bir süredir itfaiyede çalışıyorum. Bir gün yine bir ihbar geldi. Olay yerine gittik. Doğumevinde 5 yaşında bir kız çocuğu oyuncaklarıyla oynarken 5 tane MDF halkayı boynuna geçirmişti. Olay yerine gittiğimizde annesinin ve babasının o tedirgin bakışlarını hiç unutamıyorum. Çok kısa bir süreliğine göz göze gelmiştik. Bizden kızlarını kurtarmamızı istediklerini sessizce ifade ediyorlardı. Allah kimseyi çaresiz bırakmasın. Bizlerde insanız. Böylesi durumlardan etkilenmemiz mümküğn değil. İşte o bakışlar bizi işimize motive ediyor. Bunu maddiyatla veya başka bir şeyle karşılaştırmak mümkün değil. Yaklaşık 1 buçuk saat çalıştık. Sonunda o güzel kızımızı kurtardık. O küçük kızımızı kurtardıktan sonraki ailenin mutluluğu bize en büyük hediye” dedi.
Mutluyum ve gururluyum
İtfaiye Meslek Yüksek Okulu mezunu olan ve aynı zamanda İtifaye Dairesi Başkanlığı’nda eğitmen olarak görev yapan 27 yaşındaki genç itfaiyeci Mehmet Enes Sezen ise yaptığı işten gurur duyduğunu ifade ediyor. Sezen “Üniversitede bu bölümü seçerken ne tarz zorluklarla karşılaşacağımı biliyordum. Ancak eskiden beri insanlara yardımcı olmayı seviyorum. İnsanların mutluluğuyla mutlu olmayı da biliyorum. Çok zorluklarla karşılaşıyoruz. Ama bir insanın hayatını kurtarmak için kendi hayatınızı riske atmanız çok önemli değil. Önemli olan bir insanın hayatını kurtarabilmek ve bunun için ne gerekiyorsa yaparım. Hendek OSB’nin bulunduğu bölgede zor bir olay yaşamıştık. Bu olayın bendeki etkisi büyük oldu. O gün Sakarya’ya aşırı yağmur yağmıştı. Şehrin farklı noktalarında sel tehlikeleri
yaşanıyordu. Bahsetmiş olduğumuz bölgedeki evler yolun ortasında kalmış, nehrin ters akması sonucu evlere ulaşım imkansız hale gelmişti. Aileler kendilerini kurtarmak için evlerinin çatılarına çıkmış, ağaçların tepelerine dahi tırmananlar olmuştu. Karşılaştığımız manzara hepimizi tedirgin etmişti. Hemen bir plan yaptık. Paletli dozer temin ettik. Bu dozerle evlere ulaştık. O günü hiç unutamıyorum. Yardım ettiğimiz yetişkin insanlarda vardı. 15 kişinin tahliyesini gerçekleştirdik. Ancak kucağımıza alıp zor anda kurtardığımız bebekleri ise ömrüm boyunca unutamayacağım. Dedim ya bu meslek zordur. Ama mesleğimi yapmaktan mutluyum ve gurur duyuyorum.”
Ailemizle vedalaşıp geliyoruz
İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde şoför olarak çalışan 44 yaşındaki Şenol Vural, itfaiye mesleğinin zorluklarından bahsetti. Vural, “Bir olaya gittiğimizde, kötü bir olayla karşılaştığımızda çok üzülüyoruz. Yangına gittiğimiz zaman vatandaşın canının yandığını görüyor ve bizim kurtarmak durumunda olduğumuzu biliyoruz. Üzülmeye pek vaktimiz olmuyor. İşimizi yapmamız gerekiyor. İşimiz bittikten sonra vatandaşlarımızın mutluluğunu görüyoruz. Bu mutluluk bizim için büyük bir anlam ifade ediyor. Ne olursa olsun itfaiyede çalışmayı seviyorum. İtfaiyeciler olarak her gün evden çıkarkan ailemiz ve çocuklarımızla vedalaşarak geliyoruz. Gurur verici ve kutsal bir mesleğimiz var. Ama itfaiyede çalışmak bir o kadar da zor” diye konu