Balık avlamak yasaklandı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 15 Nisan’da başlayan av yasağına ilişkin açıklama yaptı.
Bayraktar, 1 Eylül 2020’de başlayan balık avcılığı sezonunun tüm denizlerde trol ve gırgır ağları ile avcılık yapan balıkçılar için 15 Nisan 2021’de biteceğini, av yasağının 1 Eylül 2021'e kadar devam edeceğini belirterek, “Yasaklar tezgahlardaki balık çeşitlerinin ve miktarlarının azalmaması için yoğun baskı altında yapılan avcılıkta büyük rol oynamaktadır” dedi.
Av yasağının başlamasıyla birlikte, isteyen balıkçıların karasuların bitişiğindeki uluslararası sularda ve su ürünleri avcılık tebliği ile getirilen düzenlemelere uyulması şartıyla uzatma ağlarıyla su ürünleri avcılığı yapabileceklerinin altını çizen Bayraktar, “Su ürünleri avcılığı konusunda bilinçli ve duyarlı vatandaşlarımızın yasak olan avcılık faaliyetlerini gördüklerinde il ve ilçe müdürlüklerimize ya da Jandarmaya bildirerek, su ürünlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasına katkıda bulunmaları gerekmektedir. Balık alırken boy yasağına aykırı olarak avlanmış küçük balık satışına, av yasağı süresince yasak olan türlerin satışına ve balık satış yerlerinde asgari hijyen şartlarına uyulup uyulmadığına dikkat ederek, balık alınması gerekmektedir. Vatandaşların bu yöndeki tavır ve tutumları balıkçılık sektörü için büyük önem taşımaktadır” dedi.
Su ürünleri avcılığımız son yıllarda sürekli azalma gösterdiğinin altını çizen Bayraktar, 2010 yılında 485 bin 939 ton olan üretimin 2020 yılında 363 bin 168 tona gerilediğini belirtti. Bayraktar, “Ülkemizde denizlerden avcılıkla yapılan üretim kıyı balıkçılığına dayanmaktadır. Mevcut balıkçı teknelerinin fazla olması da av baskısı yaratmaktadır. Ülkemizde yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığı yapılamamakta bu nedenle de av baskısı kıyı sularımızda yoğun olarak görülmektedir. Bu yoğun baskı nedeniyle, 2020 yılında balık av sezonu başladıktan sonra 7 Ocak-7 Şubat 2021 tarihleri arasında her türlü av aracıyla ticari amaçlı hamsi avcılığı et veriminin düşük olması ve istenilen boya ulaşmaması nedeniyle İstanbul Boğazı’nın tamamında ve Karadeniz’de İstanbul ili Sarıyer ilçesi Kumköy Aslan Burnu’ndan, Gürcistan sınırına kadar olan karasularımızda yasaklanmıştı. Bu kararlar su ürünleri avcılığının sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde uzun süreli açık deniz balıkçılığı yapabilecek, avladığı su ürünlerini işleyip, depolayabilecek bir filo kapasitesi bulunmamaktadır. Uluslararası sularda avcılığın yapılabilmesi için gerekli girişimlerin ve bu yönde yatırımların yapılması su ürünleri sektörümüz için büyük önem taşımaktadır” dedi.
Sürdürülebilir avcılığın sağlanmasının sektörün geleceği için fevkalade önemli olduğunu belirten Bayraktar, şu uyarılarda bulundu;
*Stokları koruyucu ve geliştirici yönde araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının arttırılmasına öncelik verilmelidir.
*Tarım ve Orman Bakanlığı’nın su ürünleri avcılığı konusunda yaptığı denetim çalışmaları ve avlanacak balık boylarıyla ilgili uygulanan standartlar sektör için faydalıdır. Sağlıklı beslenme açısından da büyük önem taşıyan su ürünlerini sofralarımıza taşıyan balıkçılarımızın av yasaklarına titizlikle uyması büyük önem taşımaktadır.
*Su ürünleri avcılığı yapan tüm balıkçılarımızın sürdürülebilir avcılığın sağlanabilmesi için uygulanan av yasaklarına titizlikle uymaları, balık boyu, zaman, derinlik, mesafe ve av araçları ile ilgili düzenlemeler ve yasaklara uymaları, kendi geleceklerini tehlikeye atmamaları gerekmektedir.
*Vatandaşlarımızın daha bilinçli davranmaları, yasak avcılığı ve avlanabilir balık boyu gibi hususlara dikkat etmeleri gerekmektedir.
*Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir.
*Sektörün gelişmesi için destek ve teşviklere ihtiyaç vardır. Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurularak, eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir.
*Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir.
*Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gerekmektedir.
*Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacaktır.”