Abhazya El Sanatları Sergisi açıldı FİSKOS

Abhazya El Sanatları Sergisi açıldı

Abhazya El Sanatları Sergisi açıldı

Abhaz’ların Ayüçaga (Аҩычага); günümüz uygulamasında ise Kazaziye olarak bilinen; Sakarya Abhaz Derneği’nin Dünya’da ilk olan Abhaz & Kafkas El Sanatları Sergisi’nin ikincisi; Dernek hizmet binasında açılarak, sergilendi.

Sakarya Abhaz Derneği’nin Kültür Sanat Komisyonu Koordinatörü Şamha Zerrin Kobaş’ın organizasyonuyla, Şargaliya Zeynep Selçuk’un da Eğitmenliği ile ilki geçen yıl açılan ve Dünya’da bir ilk olan Ayüçaga Abhaz & Kafkas El Sanatları “Kazaziye” Sergisi’nin ikincisi; Abhaz Derneği’nin Kavaklar Caddesi’ndeki hizmet binasında açılarak, sergilendi. Abhaz Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Atanur Aksoy, Kocaeli Abhaz Derneği Başkanı Hasan Konca, Sakarya Abhaz Derneği Başkanı Oral Kobaş ile Toplumsal Dayanışma ve Kadın Gelişim Derneği (TKGD) Başkanı Hülya Lüleci’nin açılış kurdelesini kestiği sergi büyük ilgi gördü.

Sergi

Açılışta konuşan Sakarya Abhaz Derneği Yönetim Başkanı Oral Kobaş; Ayüçaga’nın el emeğinden ve gelenekleri yaşatmak adına çok önemli bir sergi olduğunun altını çizerek, emeği geçenlere şükranlarını sunduğunu iletti. Abhaz Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Atanur Aksoy ise, serginin önemine değinerek; Ayüçaga’nın İstanbul’da da açılmasını istedi. Eserler; “Azade Nalburoğlu, Sema Özarutan, Çiğdem Solakoğlu, Beyhan Ayhan, Sunay Vurgun, Samime Çakar, Aynur Çakar, Fisun Çakar, Sevil Öztekin, Ayşe Kobaş, Ayşen Hızal, Hülya Güneş, Ayla Özdemir, Derya Adalı ve Asude Geç”in ismini taşımaktadır.

 

 

Ayüçaga nedir?

Abhaz Mitolojisinde El Sanatları El İşleri ve Güzel Sanatıdır. Bu sanat grubunun işi; güzel sanatları korumak ve geliştirmektir. Bir genç kız, gelin giderken hediyelik olarak götüreceği eserleri, çeyiz sandığının dolu oluşu ve içindekilerin niteliği ölçüsünde ün ve övgü kazanırdı.  Bundan dolayı güzel el işi yapabilmek, terbiyeli olmak kadar bir genç kız için önemliydi. Ayüçaga işlerine; akhtarpa, saat kılıfları, bozuk para çantaları, kostüm işlemeleri, gömlek düğmeleri, kırbaç, kılıç ve kama kabzaları, küpeler, bilezikler, kemerler, saç tokaları, Khumcar denen pantolon kemerlerinin uçlarında rastlanmış olup günümüze ulaşmıştır. Bu el sanatı; eski işlemelerde, deri üzerine renkli ipler sarılarak farklı renkte ve farklı kalınlıkta düğümlerle yapılmaktaydı. Takı kullanımı tarihçesinin tarihin ilk devirlerine kadar uzandığını görürüz. Ölenleri sevdikleri eşyalarla gömme adetinin olduğu dönemlerdeki mezarlarda bir çok değerli maden ile yapılmış takılar ortaya çıkmıştır. Gümüşün MÖ 3000 yıllarında Mısırlılar, MÖ 2500 yıllarında Çinliler ve Perslerce kullanıldığı belirtilmektedir. Günümüz Kazaziye Uygulaması İpek ip üzerine 0,08 mikron saç teli kalınlığında 1000 ayar gümüş teller sarılarak elde edilir. Bitmiş (sarılmıs) telin kalınlığı 03-05 mm kalınlığına ulaşır. Bu sanat, el emeği, göz nuru ürünüdür. Gümüş tel ipek ip üzerine elde edilen bu tel, dikiş iğnesine takılarak çeşitli modellerde takılara dönüşür. Takıyı yapanın tasarımı ortaya çıkar. Saç teli inceliğindeki altın ve gümüş telleri iğne ile işleyen bu el sanatı günümüzde önemli bir kazanç kaynağı da olmuş ve olmaktadır.